Görme engelli bir tanıdığınız bir arkadaşınız yoksa, bu memlekette varlıklarından dahi haberdar olmadan yaşamaya devam edebilirsiniz. Diğer tüm engelli grupları gibi aslında… Nüfusun %10’unu oluşturmalarına rağmen, engelliler evlerinden çıkmaz, çıkamaz, sokaklarda görünmezler bu ülkede.
İşte benim de görme engelli yakın bir arkadaşım sayesinde tanıştığım yepyeni ve kocaman bir dünya var. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı’na (GETEM) beni ilk götürdüğünde oradaki görevli sesimin kitap seslendirmeye çok uygun olduğunu söylemişti. Ardından bilgisayarıma gerekli ses kayıt programını yüklettim, mikrofonlu bir kulaklık edindim ve başladım görme engelliler için kitap okumaya. Sonrasında diksiyon kursuna bile gittim üstelik! Meğer doğru bildiğimiz ne çok yanlış varmış konuşurken yaptığımız… Diksiyon kuralları da başka bir yazının konusu olsun.
Kitap seslendirmek için gerekli ekipman sadece bu kadar! |
GETEM’e online üyelik ücretsiz, fakat sadece görme engelliler için. Kataloglarındaki binlerce sesli kitap ilk karşılaştığınızda çok şaşırtıyor. İtiraf ediyorum, sadece kitap okumadım, arkadaşımın şifresini kullanarak birçok kitabı da indirerek dinledim. Saatlerce trafikte beklemek zorunda kaldığım zamanlarda midem bulandığı için bir şeyler okuyamadığımdan radyo tiyatroları imdadıma yetişti. Devlet tiyatrosu sanatçılarının müthiş sesleriyle canlandırdıkları oyunların efektörü çoğu zaman tek bir efsane isim: Korkmaz Çakar!
Son zamanlardaysa özel şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk departmanlarında veya sivil toplum kuruluşları arasında popülerleşti kitap seslendirme projeleri geliştirmek. Örneğin cezaevlerindeki gençlere görme engelli akranları için kitap seslendirten projeler var. TÜRGÖK’ünki gibi…
GETEM’in web sayfasında okunmayı bekleyen daha birçok kitabın listesi mevcut. Keşke çok daha fazla kişi hem kendisi için hem de görme engelli kişiler için daha fazla kitap okusa. Böylece belki Türkiye’de günde ortalama beş saat televizyon seyredilirken, kitap okumaya yılda sadece altı saat ayrıldığını; bir Japon’un yılda ortalama 25 kitap okurken, Türkiye’de bir kişinin ortalama on yılda bir kitap okuduğunu söyleyen istatistikler biraz olsun değişir…
Yazınız ilgimi çekti Sesli Kitaplar ile ilgili yeni bir blog yazıyorum, yorum yapmadan duramadım :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Sizin yazılarınız da ilginç görünüyor, kolaylıklar...
Sil